Pratik Bilgiler etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Pratik Bilgiler etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

İlgi Zamiri ile Sıfat Yapan -ki Ayrımı

İlgi Eki (Zamiri)
  • Adların yerini tutan "-ki" ekine ilgi zamiri denir. 
  • İlgi zamiri, belirtili isim tamlamalarında tamlanan durumundaki adın yerini tutar:

Paragraf Soruları Nasıl Çözülür?

  • Cevabın paragrafın içinde olduğunu unutmayın.
  • Bu nedenle paragraf sorularıyla ilgili ön yargılarınızdan kurtulmaya çalışın.
  • İşin sırrı okuduğunuzu anlamaktır.

Dil Bilgisinin Püf Noktaları

  • Bitişik yazılan birleşik sözcüklerde büyük ya da küçük ünlü uyumu aranmaz: Atatürk, gecekondu, bilgisayar, Kocaeli vb.
  • Sözcükler Düzlük-Yuvarlaklık Uyumuna (Küçük Ünlü Uyumuna) göre incelenirken hecelere sırayla bakılmalı. Örneğin “ormancı” sözcüğünde, “o” dan sonra “ı” gelmez, denemez.

Virgül Nerelerde Kullanılmaz?

1. İkilemelerin arasına hiçbir noktalama işareti konmaz.
  • Görünmez ve gittikçe şiddeti artan bir güç tarafından itiliyormuşçasına ağır ağır yürüyordu.
2. Ögeleri arasında virgül bulunan sıralı cümleleri birbirinden ayırmak için virgül kullanılmaz. Bu durumda virgül yerine noktalı virgül kullanılmalıdır.
  • Kapılar, duvarlar ve tavanlar boyandı; parkeler değişti.
  • Anasına bak, kızını al; kenarına bak, bezini al.

Birbiriyle Karıştırılan Sözcükler

Türkçede yazılışları benzediği ya da anlamları birbirine yakın olduğu için birbiriyle karıştırılan sözcüklerden bazıları:

Adem: Yokluk (Sonum ademdir diyor insana yolun hali.)
Âdem: İlk insan, özel isim (âdemoğlu: insan)

Karıştırılan Ekler

Türkçede bazı eklerin sesleri aynı olsa da işlevleri farklıdır. 
Bu tür durumlarda ilgili ekin sözcükte ya da cümlede nasıl kullanıldığını doğru saptamak gerekir. Örnek olarak “ -ı, -i, -u -ü ” cümlede karşımıza yapım, iyelik ya da durum eki olarak çıkabilir.

Sesleri benzeyen işlevleri farklı olan bu tür eklere örnekler:

1. "– ım, – im, – um, – üm "
Seç-im sonuçları ekonomi kötü etkiledi. (fiilden isim y.e)
Gözlerin gözler-im-e değince (iyelik eki)
Yemek sevisi başlamadan gelir-im. (1.tekil kişi eki)
Ben-im derdim bana yeter. (tamlayan eki)
İki yıldır evli-y-im. (ek eylemin geniş zamanı)

Paragraf Soruları İçin Bilinmesi Gereken Sözcükler

  • absürt: saçma, anlamsız
  • ağdalı: süslü, anlaşılması güç yazı
  • aktüel: güncel
  • alafranga: Frenklere ait, Frenk gibi, Batı uygarlığını benimsemiş
  • alaturka: Türk gibi, Türk usulü
  • albeni: çekicilik
  • analiz: çözümleme, tahlil
  • analitik: çözümlemeye dayanan, çözümle ilgili
  • anane: gelenek
  • anlatı: öyküleme, tahkiye
  • argüman: çıkarım, kanıt, bir şeyin doğruluğu konusunda belge
  • armoni: uyum
  • asgari: en aşağı, en düşük, en az
  • atıf: yöneltme, çevirme; ilişkili bulma; gönderme
  • avangart: öncü
  • avam: sıradan halk, umum
  • ayırtı: nüans
  • ayrım: fark, ayrılma
  • azımsama: az bulmak, az bularak beğenmemek 
  • bağdaşmak: her yönden birbiriyle uyuşmak, kaynaşmak, uzlaşmak, uymak
  • banal: bayağı, sıradan
  • bedhah: kötü yürekli
  • bedbaht: mutsuz
  • betik: yazılı şey, belge, mektup, kitap
  • burjuva: kentli, kent soylu, üretim araçlarını elinde bulunduran
  • biçem: üslup, tarz
  • çalakalem: gelişigüzel, özen göstermeden
  • çetrefilli: Karışık ve anlaşılması güç olan
  • çıkarım: dolayısıyla sonuç çıkarma işi
  • dağarcık: bilgi birikimi, bellek, repertuvar
  • devinim: hareket
  • didaktik: öğretici
  • dikte etmek: yazdırmak için söylemek, birine isteklerini zorla kabul ettirmek (mec.)
  • dilemma: ikilem
  • dimağ: beyin, zihin
  • diyalektik: tez ve antitezden yararlanarak akıl yürütme yöntemi
  • eğreti: ödünç, geçici, asıl olmayan
  • edilgen: pasif, yapılan işten etkilenen
  • empati: aynı duyguları paylaşma, duygudaşlık
  • etken: faktör, amil, bir şeyin olmasına yol açan
  • etkin: işleyen, çalışan, aktif
  • faal: aktif, hareketli, işleyen, çalışan, çalışkan
  • fail: işleyen, yapan, eden
  • fevri: ani, patlama şeklinde
  • gaf: pot kırma
  • görece: kişiden kişiye değişen; bir şeye, bir kimseye göre olan
  • ikilem: kararsızlık, iki seçenek arasında kalma
  • ilinti: bağlantı
  • illegal: yasa dışı
  • imge: Yazınsal yaratılarda yansıtılmak isteneni daha canlı, etkili, görünür kılmak amacıyla zihinde canlandırılmaya çalışılan görüntü.
  • ironi: alaylı anlatım, gülmece, söylenen sözün tersini kastederek kişiyle veya olayla alay etme.
  • istikbal: gelecek
  • istiklal: bağımsızlık
  • ivedi: çabuk yapılan, acele, acil
  • izlek: Bir edebî eserde işlenen konunun anlamca ortaya koyduğu ana yönelim.
  • kale almamak: önem vermemek, hesaba katmamak
  • kifayetsiz: yetersiz
  • klasik: üzerinden uzun zaman geçtiği halde değerini koruyan
  • klişe: basmakalıp söz, görüş
  • kriter: ölçüt
  • kronik: Uzun süredir bir çözüm getirilmemiş
  • koşut: paralel; aynı zaman içinde gelişen veya aynı özellikleri gösteren olay ya da düşünce.
  • kotarmak: üstesinden gelmek; bir işi tamamlamak, bitirmek
  • kuram: bir bilim ve sanatla ilgili doğruluğu kesin olmayan düşünce, görüş
  • külliyat: bir yazarın bütün yapıtlarını kapsayan dizi
  • legal: yasal
  • mamur: imar edilmiş / dört başı mamur: kusursuz, eksiği olmayan
  • mazur görmek: hoş görmek, bağışlamak
  • menfi: olumsuz
  • mistik: gizemci, bilgiden çok sezgiyi ön plana çıkaran
  • muğlak: belirsiz
  • müspet: olumlu, pozitif
  • nazım: ölçülü kafiyeli söz
  • nesir: düz yazı
  • nesnel: objektif, kanıtlanabilir olan
  • nicel: sayılabilen, ölçülebilen
  • nitel: nitelik yönünden, nitelikle ilgili
  • nitelik: özellik, vasıf
  • nüans: ayırtı, ince ayrım
  • nükte: ince anlamlı zarif söz, espri, şaka
  • olgu: varlığı deneyle kanıtlanmış şey, birtakım olayların dayandığı neden ya da bu nedenlerin yol açtığı sonuç
  • ödün vermek: uzlaşmaya varabilmek için hak, istek ya da savlarının bir bölümünden vazgeçme.
  • öykünmek: taklit etmek
  • özdeş: nitelik yönünden eş, eşit, benzer olan
  • özge: başka 
  • özgü: özellikle birine veya bir şeye ait olan
  • özgün: biricik, kopya olmayan, kendine özgü, orijinal 
  • özlülük: söz yığınından uzak; kısa ve öz anlatım
  • öznel: subjektif, bireyin düşünce ve duygularına dayalı olan, nesnel olmayan
  • pragmatik: gerçeğe ve eyleme yönelik olan, yararcı
  • panorama: genel görünüm
  • paradoks: çelişki, aykırı düşünce, düşünceler arasında kesin bir yargı içermeyen karşıtlık.
  • rasyonalist: akılcı
  • rasyonalizm: akılcılık
  • rasyonel: akla uygun, ölçülü, hesaplı
  • realist: gerçekçi
  • retorik: Güzel söz söyleme, hitabet sanatı
  • salt: yalnız, tek
  • salık vermek: tavsiye etmek, haber vermek
  • sav: iddia, tez
  • seküler: dinden bağımsız, dinî ve ruhanî olmayan, dünyacı
  • sentez: farklı düşünceleri mantıksal bir tarzda bir araya getirme
  • sergüzeşt: macera
  • şerh: bir metni açıklama, yorumlama
  • tâbi olmak: birinin arkası sıra giden, ona uyan
  • tem: tema
  • terkip: bileşim, birleştirme, bir araya getirme
  • tahkiye: anlatı
  • tamah: açgözlülük
  • tamahkâr: açgözlü
  • tezat: karşıtlık, çelişme
  • tinsel: ruhsal, maddesel olmayan
  • tolerans: hoşgörü, özür payı
  • vakar: ağırbaşlılık
  • vakur: ağırbaşlı
  • yadsımak: Yaptığı bir işi yapmadığını, söylediği sözü söylemediğini ya da tanık olduğu bir şeyi yapmadığını söylemek, inkar etmek, yaptığını saklamak
  • yakınmak: sızlanarak anlatmak, şikayet etmek
  • yapıt: eser
  • yayın: basılıp satışa çıkarılan gazete, dergi, kitap; radyo ve televizyon aracılığıyla halka sunulan şey; neşriyat
  • yayım: kitap, gazete gibi okunacak şeylerin basılıp dağıtılması; herhangi bir yapıtın medya aracılığı ile dinleyiciye, izleyiciye ulaştırılması; neşir 
  • yazım: imla
  • yazın: edebiyat
  • yazınsal: edebî
  • yeknesak: tekdüze, monoton
  • yeti: bir şeyi yapabilme gücü, meleke
  • yetke: buyurma, yasak etme hakkı ve gücü
  • yetkin: gerekli olgunluğa erişmiş

Edebiyatımızın Ünlü Mizah Dergileri

Diyojen
Diyojen 

25 Kasım 1870'te Teodor Kasap tarafından çıkarılan ilk Türk mizah dergisi. Dergi, başlangıçta dört sayfa olarak haftada bir defa Perşembe günleri, 23. sayıdan başlayarak haftada iki kez, 148. sayıdan sonra da haftada üç kez yayımlanmıştır. 

İlk sayısında amaçlarını "halkın düşünceleri ile hükumetin icraatlarını ve maksadını mizahi yoldan ortaya koymak" olarak ifade eden Diyojen ancak 183 sayı çıkabilmiştir. Siyasî mizah yapmaya çalışan ve birçok kez geçici olarak kapatma cezası alan dergi 9 Ocak 1873'te süresiz olarak kapatılmıştır.
Devletten yardım almayarak bağımsız kalmaya çalışan derginin 183 sayı boyunca ön sayfasında yer alan Gölge etme başka ihsan istemem” sözü dikkat çekicidir. Ünlü filozof Diyojen’in İskender’e söylediği bu söz Teodor Kasap'ın iktidarla ilişkisini özetler gibidir.  Türkiye’de modern mizahın ilk örneklerinin yayımlandığı dergi, Ali Bey, Ebuzziya Tevfik, Namık Kemal, Nuri Bey, Reşat Bey gibi isimlerin imzasız yazılarına da yer vermiştir.

Ay Dede
Ay Dede

Kurtuluş Savaşı yıllarında Türk basın hayatında iki mizah dergisi yayımlanmıştır: Güleryüz ve Aydede. Ankara hükumetini ve Kurtuluş Savaşını destekleyen Güleryüz’ü Sedat Simavi; İstanbul hükumetini destekleyen Aydede’yi ise Refik Halit Karay yayımlamıştır. 

1922 yılından başlayarak haftada iki gün olmak üzere sadece 90 sayı çıkabilen Ay Dede, siyah - beyaz basılan ve dört sayfadan oluşan bir  siyasi mizah dergisidir.
Refik Halit, Anadolu'da Kuvayımilliye ile başlayan direniş hareketini bir ittihatçı çete hareketi olarak kabul etmiş ve destek vermemiştir. 
Yunanlıların 15 Mayıs 1919'da İzmir'i işgal etmesi Anadolu'da büyük tepkilere neden olduğunda Posta Telgraf Genel Müdürü olan Karay, Havza’da bulunan Mustafa Kemal Paşa'nın bütün memlekete, direnişi telkin eden telgraflarıyla başlayan krizde İstanbul hükumeti tarafında yer almıştır. Refik Halit, Ay Dede dergisindeki yazılarında bu yöndeki düşüncelerini sürdürmüştür. Karay'ın İstanbul’un düşman işgalinden kurtuluşunu takip eden günlerde tutuklanacağı korkusuyla Beyrut’a gitmesiyle 9 Kasım 1922 tarihinde Ay Dede'nin de yayın hayatı son bulacaktır. Karay, dergiyi 1948'de yeniden çıkarmış ancak dergi uzun soluklu olamamıştır.

2 Ekim 1968
Akbaba

1922-1977 yılları arasında yayımlanan Akbaba, Türk edebiyatının en uzun ömürlü mizah dergilerinden biridir. Yusuf Ziya Ortaç, bacanağı ve yakın dostu Orhan Seyfi Orhon ile yayımlamaya başladığı dergiyi daha sonra tek başına yayımlamaya devam etmiştir.
Beş Hececilerden biri olan ve edebiyat alemine bir şair olarak giren Yusuf Ziya Ortaç, asıl şahsiyetini mizah sahasında bulmuş ve derginin patronu, başyazarı, yazı müdürü hatta en önemli mizah kaynağı olmuştur.

Akbaba, Yusuf Ziya Ortaç’ın 1967’de hayatını kaybetmesinden sonra oğlu Ergin Ortaç tarafından yayımlanmıştır.
Yazarları arasında Orhan Seyfi Orhon, Reşat Nuri Güntekin, Faruk Nafiz Çamlıbel, Peyami Safa, Ercüment Ekrem Talu, Nazım Hikmet Ran, Cevat Şakir Kabaağaçlı, Vâlâ Nurettin, Aziz Nesin, Muzaffer İzgü gibi tanınmış şair ve yazarlar bulunan Akbaba, bir siyasi mizah dergisi olmasının yanı sıra bir edebiyat dergisidir. Dergi içeriğinin önemli bir bölümünü karikatürler oluştursa da dergide 
şiir, fıkra, hikâye, tiyatro, tefrika roman, edebî tenkit vb. edebî türlere de yer verilmiştir. 

Markopaşa 

1946 yılında kurulan, Aziz Nesin, Sabahattin Ali ve Rıfat Ilgaz gibi yazarlarıyla öne çıkan Markopaşa, Türk mizah tarihinin en yüksek tirajlı yayınlarından biridir.
Tek partili yıllarda adeta muhalefet partisi gibi çalışan dergi dönemin iktidarı tarafından sık sık toplatılmış ya da kapatılmıştır. Dergi bu nedenle “Toplatılmadığı zamanlar çıkar.” veya “Yazarları hapishanede olmadığı zamanlar çıkar.” gibi ibarelerle çıkmıştır. Kimi zaman yazarları tarafından elden de dağıtılan dergi kapatılınca sırasıyla Merhum Paşa, Malum Paşa, Hür Marko Paşa, Bizim Paşa, Ali Baba adları altında yeniden çıkarılmıştır.

Edebiyatımızdaki Takma Adlar

Edebiyatımızda isimleri kadar mahlasları, takma adları, lakapları ya da işledikleri temalar ile de anılan yazar ve şairlerimizden bazıları:
  • Rumî (mahlası): Mevlana Celaleddin 
  • Tuyuğ Şairi, Sivas Hükümdarı: Kadı Burhanettin 
  • Mevlit Şairi (Vesiletü'n Necat): Süleyman Çelebi 
  • Aşk ve Istırap Şairi: Fuzuli 
  • Muhibbi (mahlası): Kanuni Sultan Süleyman
  • Sultanü’ş-Şuara (Şairler Sultanı): Baki
  • Kaside ve Hiciv Üstadı: Nefi 
  • Didaktik (Hikemi) Şair: Nabi
  • Hacı Kalfa (Batılıların Verdiği İsim): Kâtip Çelebi
  • Lale Devri Şairi: Nedim 
  • Taşlama Ustası: Seyrani 
  • Vatan Şairi, Hürriyet Şairi: Namık Kemal 
  • İkilemlerin Şairi: Ziya Paşa
  • Yazı Makinesi, Hace-i Evvel (İlkokul Hocası): Ahmet Mithat Efendi
  • Şair-i Azam, Tezatlar Şairi: Abdülhak Hamit Tarhan
  • Üstat Ekrem: Recaizade Mahmut Ekrem 
  • Millî Şair, İstiklal Marşı Şairi: Mehmet Akif Ersoy
  • Mistik Şair, Şair-i Azam, Kaldırımlar Şairi: Necip Fazıl Kısakürek
  • Sokağı Edebiyata Taşıyan Sanatçı: Hüseyin Rahmi Gürpınar
  • Türk Şair, Millî Şair: Mehmet Emin Yurdakul 
  • İstanbul Şairi: Yahya Kemal Beyatlı 
  • Aşk ve Kadın Şairi: Celal Sahir Erozan
  • Adalar Şairi: Tahsin Nahit
  • Feylesof (filozof): Rıza Tevfik Bölükbaşı
  • “Boğaziçi Medeniyeti” Yazarı: Abdülhak Şinasi Hisar 
  • Otuz Beş Yaş Şairi, Ölüm Şairi: Cahit Sıtkı Tarancı 
  • Mehmet Ali Sel (kimi şiirlerinde kullandığı mahlas): Orhan Veli Kanık
  • Koca Çınar - Stepne: Rıfat Ilgaz
  • Bayrak Şairi: Arif Nihat Asya
  • Gurbet Şairi: Kemalettin Kamu
  • Destan Şairi: Fazıl Hüsnü Dağlarca
  • Evler Şairi: Behçet Necatigil
  • Eşya Şairi: Sedat Umran
  • Server Bedi (Cingöz Recai gibi eserlerde): Peyami Safa 
  • Ali Kaptanoğlu (senaryolarında kullandığı isim): Attila İlhan
  • İstanbul Hikâyecisi: Sait Faik Abasıyanık
  • Halikarnas Balıkçısı: Cevat Şakir Kabaağaçlı
  • Deli Ozan, Çamdeviren (mizahi yazılarında): Faruk Nafiz Çamlıbel 
  • Kirpi (mizahi ve siyasi yazılarında): Refik Halit Karay
Çok Okunanlar

Millî Mücadele Dönemini Konu Alan Romanlar

  • Millî Mücadele, tarihimizin dönüm noktalarından biridir. Bu nedenle, Cumhuriyetin ilanıyla birlikte Millî Mücadele ya da Milli Mücadele dönemi romancılar tarafından birçok kez ele alınmıştır. 
  • Romanlar genelde İstanbul’da başlar ve Anadolu’da devam eder. Kurtuluş Savaşı, kimi romanlarda sadece fonda yer alır. 
  • Yazarlar, savaşı iki açıdan değerlendirirler. Anadolu halkı Millî Mücadele'ye destek olmuş ya da din adamları ve kasaba eşrafı tarafından kışkırtılarak karşı koymuştur.
Halide Edip Adıvar
  • Ateşten Gömlek (1922) 
  • Vurun Kahpeye (1923) 
  • Zeyno’nun Oğlu (1928) 
Yakup Kadri Karaosmanoğlu 
  • Sodom ve Gomore (1928) 
  • Yaban (1932)
  • Ankara (1934) 
Reşat Nuri Güntekin 
  • Yeşil Gece (1928) 
  • Eski Hastalık (1938) 
Mithat Cemal Kutay 
  • Üç İstanbul (1938) 
Peyami Safa 
  • Bir Akşamdı (1924) 
  • Sözde Kızlar (1923) 
  • Biz İnsanlar (1937) 
Aka Gündüz
  • Dikmen Yıldızı (1927) 
Mehmet Rauf 
  • Halâs (1929) 
Ahmet Hamdi Tanpınar 
  • Sahnenin Dışındakiler (1950) 
Kemal Tahir 
  • Esir Şehrin İnsanları (1955) 
  • Esir Şehrin Mahpusu (1962) 
  • Yorgun Savaşçı (1965) 
Samim Kocagöz 
  • Kalpaklılar (1962)
  • Doludizgin (1963) 
Talip Apaydın 
  • Toz Duman İçinde (1974)
  • Vatan Dediler (1975) 
Hasan İzzettin Dinamo
  • Kutsal İsyan (1966-1968) 
İlhan Tarus 
  • Var Olmak (1957)
  • Vatan Tutkusu (1967) 
Tarık Buğra 
  • Küçük Ağa (1963)
  • Küçük Ağa Ankara'da (1966) 
Attila İlhan 
  • Kurtlar Sofrası (1963-1964)
  • Sırtlan Payı (1974)
  • Dersaadet’te Sabah Ezanları (1981)
  • Allah’ın Süngüleri (2002) 
Turgut Özakman