Karşılaştırmalı Söz Sanatları

Teşbih / İstiare
  • Teşbihte (benzetme) hem benzeyen hem de kendisine benzetilen vardır:
Merhametin ta kendisiydi gözlerin
Benzeyen: gözler
Kendisine benzetilen: merhamet
Kaldırımlar içimde yaşamış bir insandır
Benzeyen: kaldırımlar
Kendisine benzetilen: insan
  • İstiarenin (eğretilemenin) temeli benzetmeye dayanır. İstiarede benzetmeden farklı olarak bu iki ana unsurdan sadece biri kullanılır.
  • Kendisine benzetilen söylenmişse açık istiaredir:
Akıyor nur gördüğüm dereden
Benzeyen "su" söylenmemiş.
Kendisine benzetilen: nur
Gökten bir inci
Seçemeyen gemici
Yol bulamadı gemisine
Benzeyen "yıldız" söylenmemiş.
Kendisine benzetilen: inci
  • Benzeyen söylenmişse kapalı istiaredir: 
Çocuk, elinde olsa kanatlanıp uçacaktı.
Benzeyen: çocuk
Kendisine benzetilen "kuş" söylenmemiş.
haliçte bir vapuru vurdular dört kişi
demirlemişti eli kolu bağlıydı ağlıyordu
Benzeyen: vapur
Kendisine benzetilen insan söylenmemiş.
Not: Bu örnekte vapurun elinin kolunun olması ve ağlaması nedeniyle insana benzetildiği görülmektedir. Yani kapalı istiarenin yanı sıra teşhis (kişileştirme) de var. Unutmayın ki her teşhiste kapalı istiare vardır.
İstiare / Mecazımürsel
  • Bir sözcüğün gerçek anlamı dışında kullanılmasını sağlayan ilgi, benzerlikse "istiare"; benzerlik dışında bir ilgiyse mecazımürsel (ad aktarması) adını alır.
  • Başka bir deyişle mecazımürsel, bir sözcüğün benzetme amacı taşımadan başka bir sözcük yerine kullanılmasıdır:
Korkma! Sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak
Açıklama: Bu örnekte "al sancak" sözcüğü ile kastedilen bayraktır ancak sancak ile bayrak arasındaki ilgi, benzerlik değildir. "Hilal" bayrağımızı oluşturan parçalardan biridir (parça-bütün). Bayrağın bir parçası söylenmiş bütünü kastedilmiştir. Bu nedenle buradaki sanat mecazımürseldir.
  • Mecazımürsel sözcükler arasında çeşitli anlam ilgileri kurularak yapılır. Bunlar: parça-bütün, sebep-sonuç, özel-genel, iç-dış, yazar-eser, eşya-sahip, soyut-somut vs.
Şark işinden ferâceler, şallar
Akıyor dalga dalga şimdi kıra
Açıklama: Ferace ve şal ile bunları giyen ya da örtünen kadınlar kastedilmektedir. Buradaki ilgi eşya-sahiptir. Eşyalar söylenerek sahipleri kastedilmiştir (mecazımürsel).
Not: Mecazımürsel sözü kısaltmak amacıyla günlük hayatta sıkça kullanılmaktadır: sobayı yak (iç-dış), bereket yağıyor (sebep-sonuç), Tanpınar okuyorum (yazar-eser) vb.
Tevriye / Kinaye
  • Tevriyede (iki anlamlılık) bir sözcük iki farklı anlama gelecek şekilde kullanılır. Bu anlamların ikisi de gerçektir: 
Beyaz gerdanında bir de ben gerek
Açıklama: Bu örnekte "ben" sözcüğü hem "tendeki siyah nokta" anlamında hem de zamir olarak kullanılmıştır. İkisi de gerçek anlamdır. Ancak tevriyede asıl kastedilen anlamın uzak anlam olduğu da unutulmamalıdır (zamir, şairin kendisi).
Bir Kilim yeter sevgilim! (Reklam, Kilim markası)
Açıklama: Bu örnekte "kilim" sözcüğü hem eşya hem de marka adı olarak kullanılmıştır. Her ikisi de gerçek anlamdır. Ancak asıl kastedilen markanın kendisidir.
  • Kinayede ise söz hem gerçek hem de mecaz anlama gelecek şekilde kullanılır. Ancak asıl kastedilen mecaz anlamdır.
  • Dilimizdeki birçok deyim kinayelidir: gözü açık (uyanık, becerikli), kulağı delik (olan bitenleri çabuk haber alan), kalın kafalı (geç ve güç anlayan), eli uzun (hırsız), burnu büyük (kibirli) vb. 
  • Kinayede gerçek anlamın düşünülmesine engel bir durum yoktur ancak asıl kastedilen mecaz anlamdır:
Yenik düşüyor her şey zamana
Biz büyüdük ve kirlendi dünya
Açıklama: Bu dizelerde "kirlendi dünya" sözü hem gerçek hem de mecaz anlamıyla anlaşılabilmektedir ancak asıl kastedilen sözün mecaz anlamıdır.
Tevriye / Cinas
  • Cinas, anlamları farklı sözcükler arasındaki yazılış ve söyleyiş benzerliğidir.
  • Tevriyede tek bir sözcük birden çok anlam ifade ederken cinasta her anlam için ayrı ayrı kullanılır:
Mutluluk için (İçecek reklamı)
Açıklama: Verilen örnekte "için" sözcüğü iki farklı anlama geldiği için tevriyedir (içmek eylemi ve edat)
Eyleme vaktini zayi, deme kış yaz, oku yaz.
Açıklama: Bu örnekte ise "yaz" sözcüğünün iki kez kullanıldığı görülüyor. Yazılışları aynı olmasına rağmen farklı anlamlara gelen bu sözcükler bir cinas örneğidir.
  • Cinaslı sözcükler dize sonlarına gelirse -ki çoğunlukla da bu tür örnekler görülür- cinaslı uyak oluşturur:
Ne Ömer Hayyam ol şarapla yıkan
Ne Âşık Ferhat ol dağları yıkan
Tecahülüarif / İstifham
  • Tecahülüarif genellikle istifham kullanılarak yapılır.
  • Tecahülüarifte şair maksatlı olarak bilinen bir şeyi bilmezlikten gelir.
  • İstifham ise sözü soru biçiminde söylemektir. Amaç cevabı bulmak değil duygu ve düşünceyi daha etkili kılmaktır.
  • Buna göre aşağıdaki örnekte hem tecahülüarif hem de istifham bulunmaktadır:
Bu eller miydi masallar arasından
Rüyalara uzattığım bu eller miydi?
Tenasüp / Leffüneşir
  • İkisi de anlam yakınlığına dayalı sanattır.
  • Tenasüp, anlam bakımından aralarında ilgi bulunan iki veya daha fazla sözcüğü bir arada kullanma sanatıdır:
Eşcar-ı bağ hırka-i tecride girdiler
Bad-ı hazan çemende el aldı çenardan
Günümüz Türkçesi: Bahçenin ağaçları tecrit hırkasına girdiler. Sonbahar rüzgârı çimende çınardan el aldı. Bahçe, ağaç, çimen ve çınar sözcüklerinin birlikte kullanılması tenasüp sanatıdır.
Bu böyle işte, senin hasretin...Bu zehri bana
Firakin ağlatıyor, besliyor bu hicranı
Açıklama: Örnekteki "hasret, firak (ayrılık), hicran (ayrılık acısı) sözcükleri hüznü ve ayrılık açısından doğan üzüntüyü hatırlatıyor. Birbirini çağrıştıran bu sözcüklerin birlikte kullanılması tenasüp sanatıdır.
  • Leffüneşir (söz simetrisi) ise içinde söz simetrisi bulunan bir tenasüptür.
  • Bu sanat, ilk dizede en az iki şey söyleyip sonra onların her biriyle ilgili sözcükler kullanılarak yapılır:
Sakın bir söz söyleme... Yüzüme bakma sakın
Sesini duyan olur, sana göz koyan olur
Açıklama: İlk dizede verilen "söz" ve "bakmak" sözcükleri ile ilgili olarak ikinci dizede sırayla "ses" ve "göz" sözcükleri verilmiş. 
  • Buna göre leffüneşrin olduğu her örnek aynı zamanda bir tenasüptür.
Teşhis / İntak
  • Teşhis (kişileştirme) insan dışındaki canlı ya da cansız varlıklara insana ait özellikler yükleme sanatıdır.
  • Teşhis ve intak, çoğu zaman kapalı istiare yoluyla yapılır:
Bu gece çılgınlığı üstünde denizin de!

Açıklama: Denizin çılgın olması insani bir özelliktir. Deniz, istiare yoluyla insana benzetilmiş. Başka bir deyişle kişileştirme (teşhis) kapalı istiare yoluyla yapılmış. 

  • İntak ise konuşturma sanatıdır.
  • Teşhis ve intak genellikle birlikte kullanılsa da yukarıda verilen örnekte olduğu gibi her teşhiste intak bulunmaz.
  • Ancak -aşağıda verilen örnekte olduğu gibi- intak varsa teşhis de vardır:
Dolap niçin inilersin
Derdim vardır inilerim
Ben Mevla'ya aşık oldum
Onun için inilerim
Tekrir / Akis
  • Tekrir (yineleme), aynı sözcük ya da sözcüklerin ifadeyi güçlendirmek için tekrar edilmesidir.
Akşam, yine akşam, yine akşam
Bir sırma kemerdir suya baksam
  • Akis ise şiirdeki sözlerin tersinden tekrar edilmesiyle yapılan söz sanatıdır. Buna göre akis varsa tekrir de vardır:
Elverir ki bir gün bana derinden
Ta derinden bir gün bana: "Gel" desin
Veh ne sâhirsin ki oddan su çıkardun sudan od
Derledüp ruhsarını gül gül kılanda tâb-ı mül
İlgili Sayfa
👉 Edebi Sanatlar Ana Sayfa 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Desteğiniz bizim için önemli. Daha iyi içerikler üretebilmemiz için hem "Takip Et" butonuna tıklayarak hem de yorumlarınızla bize destek olabilirsiniz. Ayrıca sayfaya daha rahat ulaşmak için sayfamızı sık kullanılanlar klasörüne eklemeyi unutmayınız.