Bovarizm
Gustave Flaubert'in Madam Bovary (1857) adlı romanının ana kahramanı Emma'ya özgü tutum ve davranışlara verilen isimdir.
Kavram, Fransız deneme yazarı ve filozof Jules de Gaultier'e aittir.
Bovarizm, genel anlamıyla kişinin kendi gerçekliğinden kaçarak kurduğu hayalî dünyadaki karakterlere dönüşme çabasıdır.
Kişi, çeşitli deneyimlerden sonra gerçek dünyaya dönmek zorunda kalınca derin bir hayal kırıklığı yaşamaktadır.
Bir doyumsuzluk hâlidir ve ideal arayışı ile bayağı bir çevre arasındaki çatışmadan kaynaklanır.
Önce edebiyat alanında kullanılan bu terim, daha sonra psikoloji alanını da kapsayacak biçimde genişletilmiştir.
Evrensel bir tema olan Bovarizm; Türk romanında Ahmet Mithat, Halit Ziya Uşaklıgil, Mehmet Rauf, Refik Halit Karay, Yakup Kadri Karaosmanoğlu, Peyami Safa gibi birçok yazarın eserinde çeşitli görünümleriyle yer bulmuştur.Önce edebiyat alanında kullanılan bu terim, daha sonra psikoloji alanını da kapsayacak biçimde genişletilmiştir.
Beyaz Kale
Orhan Pamuk'un üçüncü romanı.
1985 yılında yayımlanan eser, yazarın ilk postmodern romanıdır.
Eser, efendi-köle çatışmasının yanı sıra medeniyet çatışması (Doğu ile Batı) çerçevesinde anlatılan tarihsel bir kurgudur.
Eserde olaylar 17. yüzyılda Sultan IV. Mehmet (Avcı Mehmet) Dönemi'nde geçmektedir.
Eserde Türkler tarafından tutsak alınan Venedikli bir aydının, kendisine çok benzeyen ve "Hoca" diye anılan bir Türk'e köle olarak verilmesiyle gelişen olaylar anlatılmaktadır.
Birbirlerine ikiz kadar benzeyen bu iki kahraman (efendi / köle), eserde Doğu ile Batı medeniyetlerinin temsilcileridir.
1985 yılında yayımlanan eser, yazarın ilk postmodern romanıdır.
Eser, efendi-köle çatışmasının yanı sıra medeniyet çatışması (Doğu ile Batı) çerçevesinde anlatılan tarihsel bir kurgudur.
Eserde olaylar 17. yüzyılda Sultan IV. Mehmet (Avcı Mehmet) Dönemi'nde geçmektedir.
Eserde Türkler tarafından tutsak alınan Venedikli bir aydının, kendisine çok benzeyen ve "Hoca" diye anılan bir Türk'e köle olarak verilmesiyle gelişen olaylar anlatılmaktadır.
Birbirlerine ikiz kadar benzeyen bu iki kahraman (efendi / köle), eserde Doğu ile Batı medeniyetlerinin temsilcileridir.
Ses Olayları Konu Testi 9 (Çözümlü)
Yetişmek (I) istediği atlılar vardı ama kendi atı (II) ilerlemiyordu. Cemile'nin ağlayışları kâh uzaklaşıyor kâh kulağının içinde (III) uğulduyordu. Atlar ürküyor, şaha kalkıyor, (IV) dağılıyorlardı. Cemile ağlıyordu, atlar onun ağlayışından huysuzlanıyor, yerlerinde (V) duramıyorlardı.
Ünlü düşmesi → ileri--le > ilerle-
Ünlü daralması → ilerle-me (olumsuzluk eki) > ilerle-mi-yor
Cevap A
1. Bu parçadaki numaralanmış sözcüklerin hangisinde birden fazla ses olayı vardır?
A) II. B) III. C) IV. D) I. E) V.
A) II. B) III. C) IV. D) I. E) V.
1 / Çözüm
Ünlü düşmesi → ileri--le > ilerle-
Ünlü daralması → ilerle-me (olumsuzluk eki) > ilerle-mi-yor
Cevap A
Ses Olayları Konu Testi 9
Yetişmek (I) istediği atlılar vardı ama kendi atı (II) ilerlemiyordu. Cemile'nin ağlayışları kâh uzaklaşıyor kâh kulağının içinde (III) uğulduyordu. Atlar ürküyor, şaha kalkıyor, (IV) dağılıyorlardı. Cemile ağlıyordu, atlar onun ağlayışından huysuzlanıyor, yerlerinde (V) duramıyorlardı.
1. Bu parçadaki numaralanmış sözcüklerin hangisinde birden fazla ses olayı vardır?
A) II. B) III. C) IV. D) I. E) V.
1. Bu parçadaki numaralanmış sözcüklerin hangisinde birden fazla ses olayı vardır?
A) II. B) III. C) IV. D) I. E) V.
Cümlenin Ögeleri Konu Testi 6 (Çözümlü)
(I) Taş çemberin üzerinde oyulmuş birkaç ayak merdiveni çıkarak paslı çivili büyük kapıya geldim. (II) Senelerden beri insan eli dokunmamış gibi duran, çürümeye yüz tutmuş tahtalara yaslandım. (III) Yarı yerine kadar batan güneşin sararmış çayırlara, küçük bulut kümelerine, bir yılan dili gibi kıvırarak uzattığı son kırmızı ışıkları uzun uzun seyrettim. (IV) Etrafımda hiçbir hareket yoktu. (V) Kertenkeleler bile, yosunlu taşların üzerinde, akşamın alacakaranlığına bakarak yavaşça ilerliyorlardı.
1. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi yanlıştır?
A) I. cümlede zarf-fiil grubu, zarf tümleci görevindedir.
B) II. cümle, dolaylı tümleç ve yüklemden oluşmuştur.
C) III. cümlede yüklem, yardımcı eylemle kurulan birleşik eylemdir.
D) IV. cümle, içinde belirtisiz nesne olan bir isim cümlesidir.
E) V. cümlede yüklem, türemiş eylemdir.
1 / Çözümü
A — Zarf-fiil grubu: "Taş çemberin üzerinde oyulmuş birkaç ayak merdiveni çıkarak" Zarf-fiil grubu bu cümlede yükleme sorulan "nasıl" sorusunun cevabıdır.
B — Yaslandım (yüklem), Nereye yaslandım: Senelerden beri insan eli dokunmamış gibi duran, çürümeye yüz tutmuş tahtalara (dolaylı tümleç)
C — seyir etmek (isim + yardımcı eylem) → seyretmek
D — IV. cümle bir isim cümlesidir ve isim cümlelerinde nesne bulunmaz. Bu cümlede "ne yoktu" sorusunun cevabı olan "hiçbir hareket" nesne değil öznedir.
E — "ileri" sözcüğü isimden fiil yapan bir yapım eki (-le) almış. Bu nedenle türemiş eylemdir. Eylemin (ilerle-) sonundaki düz-geniş ünlünün şimdiki zaman kip ekiyle daraldığını da görmek önemli tabii: ilerli-yor- lar- dı
Cevap D
1. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi yanlıştır?
A) I. cümlede zarf-fiil grubu, zarf tümleci görevindedir.
B) II. cümle, dolaylı tümleç ve yüklemden oluşmuştur.
C) III. cümlede yüklem, yardımcı eylemle kurulan birleşik eylemdir.
D) IV. cümle, içinde belirtisiz nesne olan bir isim cümlesidir.
E) V. cümlede yüklem, türemiş eylemdir.
1 / Çözümü
A — Zarf-fiil grubu: "Taş çemberin üzerinde oyulmuş birkaç ayak merdiveni çıkarak" Zarf-fiil grubu bu cümlede yükleme sorulan "nasıl" sorusunun cevabıdır.
B — Yaslandım (yüklem), Nereye yaslandım: Senelerden beri insan eli dokunmamış gibi duran, çürümeye yüz tutmuş tahtalara (dolaylı tümleç)
C — seyir etmek (isim + yardımcı eylem) → seyretmek
D — IV. cümle bir isim cümlesidir ve isim cümlelerinde nesne bulunmaz. Bu cümlede "ne yoktu" sorusunun cevabı olan "hiçbir hareket" nesne değil öznedir.
E — "ileri" sözcüğü isimden fiil yapan bir yapım eki (-le) almış. Bu nedenle türemiş eylemdir. Eylemin (ilerle-) sonundaki düz-geniş ünlünün şimdiki zaman kip ekiyle daraldığını da görmek önemli tabii: ilerli-yor- lar- dı
Cevap D
Cümlenin Ögeleri Konu Testi 6
(I) Taş çemberin üzerinde oyulmuş birkaç ayak merdiveni çıkarak paslı çivili büyük kapıya geldim. (II) Senelerden beri insan eli dokunmamış gibi duran, çürümeye yüz tutmuş tahtalara yaslandım. (III) Yarı yerine kadar batan güneşin sararmış çayırlara, küçük bulut kümelerine, bir yılan dili gibi kıvırarak uzattığı son kırmızı ışıkları uzun uzun seyrettim. (IV) Etrafımda hiçbir hareket yoktu. (V) Kertenkeleler bile, yosunlu taşların üzerinde, akşamın alacakaranlığına bakarak yavaşça ilerliyorlardı.
1. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi yanlıştır?
A) I. cümlede zarf-fiil grubu, zarf tümleci görevindedir.
B) II. cümle, dolaylı tümleç ve yüklemden oluşmuştur.
C) III. cümlede yüklem, yardımcı eylemle kurulan birleşik eylemdir.
D) IV. cümle, içinde belirtisiz nesne olan bir isim cümlesidir.
E) V. cümlede yüklem, türemiş eylemdir.
1. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi yanlıştır?
A) I. cümlede zarf-fiil grubu, zarf tümleci görevindedir.
B) II. cümle, dolaylı tümleç ve yüklemden oluşmuştur.
C) III. cümlede yüklem, yardımcı eylemle kurulan birleşik eylemdir.
D) IV. cümle, içinde belirtisiz nesne olan bir isim cümlesidir.
E) V. cümlede yüklem, türemiş eylemdir.
Kuyucaklı Yusuf
Köy ve kasaba hikayecisi olarak tanınan Sabahattin Ali'nin ilk romanıdır.
Roman, Tan gazetesinde tefrika edildikten sonra 1937'de kitap olarak basılmıştır.
Bir kasaba romanı olan eser, toplumcu gerçekçi roman anlayışının başarılı örneklerinden biridir.
Eserde genel olarak Nazilli ve Edremit'te 1903 ile 1915 yılları arasında yaşanan olaylar anlatılmaktır.
Eserde, taşrada yaşayan halkın eşraf ve bürokrasi karşısındaki çaresizliği tüm gerçekliğiyle aktarılmıştır.
Kuyucaklı Yusuf, aslında Sabahattin Ali'nin 1931'de Aydın Hapishanesinde tanıştığı biridir. Yazar, Yusuf'un hikâyesini kahramanın adını değiştirmeye lüzum görmeden romanlaştırmıştır. Hikâye öylesine gerçeklere bağlıdır ki roman tefrika edilirken olayların yaşandığı bölgede tedirginlik yaratmıştır.
Eserde genel olarak Nazilli ve Edremit'te 1903 ile 1915 yılları arasında yaşanan olaylar anlatılmaktır.
Eserde, taşrada yaşayan halkın eşraf ve bürokrasi karşısındaki çaresizliği tüm gerçekliğiyle aktarılmıştır.
Kuyucaklı Yusuf, aslında Sabahattin Ali'nin 1931'de Aydın Hapishanesinde tanıştığı biridir. Yazar, Yusuf'un hikâyesini kahramanın adını değiştirmeye lüzum görmeden romanlaştırmıştır. Hikâye öylesine gerçeklere bağlıdır ki roman tefrika edilirken olayların yaşandığı bölgede tedirginlik yaratmıştır.
Sözcük Türleri Karma Test 9 Çözümlü
(I) Evi, yüksek duvarlı bir avlunun içindeydi. (II) Bahçede büyük mü büyük beş okaliptüs dikiliydi. (III) Avlu kapısından eve kadar çakıldan bir mozaik üstünde yürünürdü. (IV) Ev pembe boyalıydı. (V) Tam alnında, güneye gelen kapının üstünde bir at kafası iskeleti asılıydı.
1 / Çözüm
I. cümle
Kurallı birleşik sıfat yapmanın yollarından biri de sıfat tamlamalarının sonuna -li (-siz) eki getirmektir:
→ yüksek duvar: sıfat tamlaması
→ yüksek duvarlı (avlu): kurallı birleşik sıfat
Cevap D
1. Parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinde kurallı birleşik sıfat kullanılmıştır?
A) II'de B) III'te C) IV'te D) I'de E) V'te
A) II'de B) III'te C) IV'te D) I'de E) V'te
I. cümle
Kurallı birleşik sıfat yapmanın yollarından biri de sıfat tamlamalarının sonuna -li (-siz) eki getirmektir:
→ yüksek duvar: sıfat tamlaması
→ yüksek duvarlı (avlu): kurallı birleşik sıfat
Cevap D
Sözcük Türleri Karma Test 9
(I) Evi, yüksek duvarlı bir avlunun içindeydi. (II) Bahçede büyük mü büyük beş okaliptüs dikiliydi. (III) Avlu kapısından eve kadar çakıldan bir mozaik üstünde yürünürdü. (IV) Ev pembe boyalıydı. (V) Tam alnında, güneye gelen kapının üstünde bir at kafası iskeleti asılıydı.
1. Parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinde kurallı birleşik sıfat kullanılmıştır?
A) II'de B) III'te C) IV'te D) I'de E) V'te
1. Parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinde kurallı birleşik sıfat kullanılmıştır?
A) II'de B) III'te C) IV'te D) I'de E) V'te
Kaydol:
Yorumlar (Atom)
.png)


