A) Zor işleri hep bana yaptırıyorsun, diye yakınıyordu.
B) İstemeden zor bir çalışmanın içine girmişti.
C) Terlemiş, çok yorulmuştu, zor yürüyordu.
D) Öğretmenliğin zor bir meslek olduğunu anlamıştı.
E) Zor günler geride kaldı; rahat edeceğiz artık, diyordu.
Çözümü
"Zor" sözcüğü A,B,D ve E sıfat olarak kullanılmış.
C'de ise eylemin anlamını durum yönünden belirttiği için zarftır. (..zor yürüyordu)
Cevap C
B) İstemeden zor bir çalışmanın içine girmişti.
C) Terlemiş, çok yorulmuştu, zor yürüyordu.
D) Öğretmenliğin zor bir meslek olduğunu anlamıştı.
E) Zor günler geride kaldı; rahat edeceğiz artık, diyordu.
Çözümü
"Zor" sözcüğü A,B,D ve E sıfat olarak kullanılmış.
C'de ise eylemin anlamını durum yönünden belirttiği için zarftır. (..zor yürüyordu)
Cevap C
İnsanları eğitmeyi amaçlayan bu yazarın öykü ve romanlar yazarak ulaşmaya çalıştığı nokta, çağdaş uygarlığa uymayan düşünme ve yaşama biçimlerini değiştirmekti.
2. Bu cümleyle ilgili olarak aşağıdaki yargılardan hangisi yanlıştır? (2002 ÖSS)
A) Fiilimsiler kullanılmıştır.
B) Birden çok sıfat tamlaması vardır.
C) Özne, birden çok sözcükten oluşmuştur.
D) Bağlaç kullanılmıştır.
E) İlgeçlere yer verilmiştir.
Çözümü
Cümlede geçen "amaçlayan", "yazarak", "ulaşmaya", "çalıştığı", "uymayan", "düşünme" ve "değiştirmek" sözcükleri eylemsidir.
Cümledeki sıfat tamlamaları: "İnsanları eğitmeyi amaçlayan bu yazar", "...ulaşmaya çalıştığı nokta", "çağdaş uygarlık", "çağdaş uygarlığa uymayan düşünme ve yaşama biçimi"
Özne ve yüklemden oluşan cümlenin öznesi: "İnsanları eğitmeyi amaçlayan bu yazarın öykü ve romanlar yazarak ulaşmaya çalıştığı nokta"
Cümlede bağlaç olarak "ve" var.
Cümlede ilgeç (edat) yok.
Cevap E
Oyunda, üç arkadaşın 1980’den bugüne kadar gelen birlikteliği, zaman zaman mizahî, zaman zaman da hüzünlü bir dil kullanılarak anlatılıyor. (2003 ÖSS)
3. Bu cümleyle ilgili olarak aşağıdaki yargılardan hangisi yanlıştır?
A)İlgeç vardır.
B)Sıfat-fiil vardır.
C)Yüklem çatısı bakımından etkendir.
D)Zarf tümlecinde ikileme yer almıştır.
E)Belgisiz sıfat kullanılmıştır.
Çözümü
2. Bu cümleyle ilgili olarak aşağıdaki yargılardan hangisi yanlıştır? (2002 ÖSS)
A) Fiilimsiler kullanılmıştır.
B) Birden çok sıfat tamlaması vardır.
C) Özne, birden çok sözcükten oluşmuştur.
D) Bağlaç kullanılmıştır.
E) İlgeçlere yer verilmiştir.
Çözümü
Cümlede geçen "amaçlayan", "yazarak", "ulaşmaya", "çalıştığı", "uymayan", "düşünme" ve "değiştirmek" sözcükleri eylemsidir.
Cümledeki sıfat tamlamaları: "İnsanları eğitmeyi amaçlayan bu yazar", "...ulaşmaya çalıştığı nokta", "çağdaş uygarlık", "çağdaş uygarlığa uymayan düşünme ve yaşama biçimi"
Özne ve yüklemden oluşan cümlenin öznesi: "İnsanları eğitmeyi amaçlayan bu yazarın öykü ve romanlar yazarak ulaşmaya çalıştığı nokta"
Cümlede bağlaç olarak "ve" var.
Cümlede ilgeç (edat) yok.
Cevap E
Oyunda, üç arkadaşın 1980’den bugüne kadar gelen birlikteliği, zaman zaman mizahî, zaman zaman da hüzünlü bir dil kullanılarak anlatılıyor. (2003 ÖSS)
3. Bu cümleyle ilgili olarak aşağıdaki yargılardan hangisi yanlıştır?
A)İlgeç vardır.
B)Sıfat-fiil vardır.
C)Yüklem çatısı bakımından etkendir.
D)Zarf tümlecinde ikileme yer almıştır.
E)Belgisiz sıfat kullanılmıştır.
Çözümü
İlgeç — kadar
Sıfat-fiil — gelen
Yüklem görevindeki "anlatıl-" eylemi, çatısı bakımından etken değil edilgendir.
Zarf tümleci olarak kullanılan sözcük grubunda yer alan "zaman zaman" bir ikilemedir.
Belgisiz sıfat — bir (dil)
Cevap C
Atatürk'ün bir sözü vardı
Yediveren gül gibi açardı
Atatürk'ün bir atı vardı
Etiler'den beri yaşardı
Atatürk'ün bir resmi vardı
Buğday tarlası gibi ağardı
4. Bu dizelerde aşağıdakilerden hangisi yoktur? (2003 ÖSS)
A) Bileşik sözcük
B) Çekimli fiil
C) Ad tamlaması
D) Bağlaç
E) Ek eylemli yüklem
Çözümü
Birleşik sözcük — Atatürk, yediveren
Fiilin çekimli olması kip ve şahsının belli olmasıdır. Cümledeki çekimli fiiller — açardı, yaşardı, ağardı
Ad tamlaması — Atatürk'ün sözü, Atatürk'ün atı, Atatürk'ün resmi, buğday tarlası
Dizelerde bağlaç yok.
Ek eylemli yüklem — var-dı (isme gelmiş), aç-ar-dı, yaşa-r-dı (eylemi birleşik zaman çekimine sokmuş)
Cevap D
5. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde yer yön belirteci, tamlayan olduğu için adlaşmıştır? (2003 ÖSS)
A) Dışarının gürültüsü hepimizi rahatsız etti.
B) Kapının önüne oturmuş, geleni geçeni izliyor.
C) Yukarıya çıkıp arkadaşımla da görüşeyim.
D) Beş yüz metre ileriden sağa döneceksiniz.
E) Çocuğun üstüne kocaman bir battaniye örtmüşler.
Çözümü
Yer-yön zarfları isim çekim eki aldıklarında isimleşir. A'da tamlayan eki (-in) alan "dışarı" sözcüğü isim tamlamasında tamlayan olarak kullanılmıştır.
Cevap A
Evin bahçesine dikilecek çamların üzerine konmuş bir serçe, durmadan cik cik edip şarkısını söylüyordu. Evin tekir kedisi eşiğe uzanmış, bir yandan örselenmiş tüylerini düzeltmek için yalarken bir yandan da az ilerdeki çöplükte sallana sallana gezinen kargaya bakıyordu.
6. Bu parçada geçen aşağıdaki sözcüklerden hangisi, sözcük türü bakımından ötekilerden farklıdır? (2003 ÖSS)
A) dikilecek
B) konmuş
C) durmadan
D) örselenmiş
E) gezinen
Çözümü
"Dikilecek, "konmuş", örselenmiş", ve "gezinen" sıfat-fiildir.
"Durmadan" ise zarf-fiildir.
Cevap C
7. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bir sözcük, ilgi adılından sonra yaklaşma durumu eki almıştır? (2004 ÖSS)
Cevap C
7. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bir sözcük, ilgi adılından sonra yaklaşma durumu eki almıştır? (2004 ÖSS)
A) Masadakilerden yalnızca birini al.
B) Bugünkünü ötekilerden daha çok beğendim.
C) Benimkinin sayfalarında renkli resimler var.
D) Bu da her yönüyle seninkine benziyor.
E) Bizimkinde hiçbir eksiklik yok.
Çözümü
Ek halindeki zamirler iyelik ekleri ile ilgi adılıdır. İlgi adılı (zamiri) belirtili isim tamlamalarında tamlayan durumundaki sözcük yerine kullanılan -ki ekidir. "benim kitabım" → benimki. Yaklaşma eki (yönelme) ise adın durum eklerinden biridir. D'de "senin-ki-n-e" sözcüğü ilgi adılından sonra yaklaşma durum eki almış.
Cevap D
Yalnız yapıtlarının içeriğiyle değil, anlatımındaki ustalık, kullandığı dil ve hareketli anlatım tekniğiyle de edebiyatımızın büyük ustalarından biridir o.
8. Bu cümleyle ilgili olarak aşağıda verilenlerden hangisi yanlıştır? (2005 ÖSS)
A) “Yapıtlarının” sözcüğü, hem yapım hem çekim eki almıştır.
B) Ünsüz yumuşamasına uğramış sözcükler vardır.
C) Bağlaç kullanılmıştır.
D) Ad tamlamasının arasına sıfat girmiştir.
E) “Yalnız” sözcüğü sıfat olarak kullanılmıştır.
Çözümü
Yap-ıt (fiilden isim) → yap-ıt-lar-ı-n-ın (çokluk-iyelik-tamlayan eki)
Ünsüz yumuşaması → kullandığı, tekniği
Bağlaç → ve, de
Belirtili isim tamlamasının arasına sıfat girmiş → Edebiyatımızın (büyük) ustaları
Cümlede "yalnız" sözcüğü "sadece" anlamıyla kullanıldığı için edattır.
Cevap E
9. Aşağıdakilerin hangisinde iyelik eki aldığı için belgisiz zamir olan, adlaşmış bir sıfat kullanılmıştır? (2005 ÖSS)
A) Kimi insanlar karlı havada araba kullanmıyor.
B) Size başka bir gömlek verelim, dedi.
C) Sinemalardaki hiçbir filmi kaçırmazmış.
D) Bazısı işini ötekilerden erken bitirmiş.
E) Bugün yine birkaç kitap aldım.
Çözümü
"Bazı, birçok, başka, birkaç, hiçbir, biraz" gibi belgisiz sıfatlar iyelik eki alırsa zamir olur. Bu kurala uygun örnek D şıkkında var. Bazı (insanlar) → bazısı
Cevap D
B) Bugünkünü ötekilerden daha çok beğendim.
C) Benimkinin sayfalarında renkli resimler var.
D) Bu da her yönüyle seninkine benziyor.
E) Bizimkinde hiçbir eksiklik yok.
Çözümü
Ek halindeki zamirler iyelik ekleri ile ilgi adılıdır. İlgi adılı (zamiri) belirtili isim tamlamalarında tamlayan durumundaki sözcük yerine kullanılan -ki ekidir. "benim kitabım" → benimki. Yaklaşma eki (yönelme) ise adın durum eklerinden biridir. D'de "senin-ki-n-e" sözcüğü ilgi adılından sonra yaklaşma durum eki almış.
Cevap D
Yalnız yapıtlarının içeriğiyle değil, anlatımındaki ustalık, kullandığı dil ve hareketli anlatım tekniğiyle de edebiyatımızın büyük ustalarından biridir o.
8. Bu cümleyle ilgili olarak aşağıda verilenlerden hangisi yanlıştır? (2005 ÖSS)
A) “Yapıtlarının” sözcüğü, hem yapım hem çekim eki almıştır.
B) Ünsüz yumuşamasına uğramış sözcükler vardır.
C) Bağlaç kullanılmıştır.
D) Ad tamlamasının arasına sıfat girmiştir.
E) “Yalnız” sözcüğü sıfat olarak kullanılmıştır.
Çözümü
Yap-ıt (fiilden isim) → yap-ıt-lar-ı-n-ın (çokluk-iyelik-tamlayan eki)
Ünsüz yumuşaması → kullandığı, tekniği
Bağlaç → ve, de
Belirtili isim tamlamasının arasına sıfat girmiş → Edebiyatımızın (büyük) ustaları
Cümlede "yalnız" sözcüğü "sadece" anlamıyla kullanıldığı için edattır.
Cevap E
9. Aşağıdakilerin hangisinde iyelik eki aldığı için belgisiz zamir olan, adlaşmış bir sıfat kullanılmıştır? (2005 ÖSS)
A) Kimi insanlar karlı havada araba kullanmıyor.
B) Size başka bir gömlek verelim, dedi.
C) Sinemalardaki hiçbir filmi kaçırmazmış.
D) Bazısı işini ötekilerden erken bitirmiş.
E) Bugün yine birkaç kitap aldım.
Çözümü
"Bazı, birçok, başka, birkaç, hiçbir, biraz" gibi belgisiz sıfatlar iyelik eki alırsa zamir olur. Bu kurala uygun örnek D şıkkında var. Bazı (insanlar) → bazısı
Cevap D
(I) Ortalık ağır ağır aydınlanıyor, topraktan incecik buğular yükseliyordu. (II) Otlar ile pamuk fideleri daha ayırt edilemiyordu. (III) Az sonra güneş doğacak; kıpkırmızı, her yanı yakan bir güneş... (IV) Toprağa basamayacak, sıcaktan soluk alamayacak, bir fırının içine girmiş gibi kavrulacak insanlar. (V) Bütün bunlara karşın, güneşin doğuşu sabırsızlıkla bekleniyor. (VI) Güneş demek, yeni bir gün demek, umut demek.
10. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi yanlıştır? (2006 ÖSS)
A) I. cümledeki “ağır ağır” ikilemesi zarftır.
B) II. cümledeki “ile” bağlaçtır.
C) III. cümledeki “kıpkırmızı” sözcüğü pekiştirme sıfatıdır.
D) V. cümledeki “karşın” sözcüğü ilgeçtir.
E) VI. cümledeki “umut” sözcüğü kökü bakımından isim soyludur.
Çözümü
"Umut" sözcüğünün kökü olan "um-" bir fiil köküdür. "Umut" sözcüğü fiilden türemiş bir isimdir.
Cevap E
Yıl sonları, pek çoğumuzun geçen yılla ilgili değerlendirmelere yöneldiği, gelecek için planlar yaptığı bir dönemdir.
11.Bu cümleyle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi yanlıştır? (2006 ÖSS)
A) “–ler, –lar” eki abartma göreviyle kullanılmıştır.
B) “yöneldiği” ve “yaptığı” sözcükleri sıfat-fiildir.
C) “yıl sonları” sözü belirtisiz isim tamlamasıdır.
D) Yüklem, sıfat tamlamasından oluşmaktadır.
E) Belgisiz zamir kullanılmıştır.
Çözümü
Çokluk eki (-lar,-ler) çokluk anlamı dışında cümleye "saygı, benzerleri, her, aile, abartma" gibi farklı anlamlar katabilir. A'da "-ler,-lar" cümleye "her" anlamını katmıştır.
Cevap A
(I) Kışı henüz üzerinden atamamış topraklarda otlar yeşeriyordu. (II) Gök bir açılıp bir kapandıkça çiçeğe durmuş ağaçların da yapraklarına yağmur düşüyordu. (III) Böcekler güneşi görünce ortaya çıkıyor, güneş gidince deliklerine kaçışıyordu. (IV) Arılar burunlarını taze çiçeklerin göbeğine sokuyor, onların kokularıyla sarhoş oluyordu. (V) Göğün maviliğini karartan havalar artık geride kalmıştı.
12. Yukarıdaki numaralanmış cümlelerin hangisinde özne, tamlayanı sıfat–fiil grubu olan sıfat tamlamasıdır? (2007 ÖSS)
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.
Çözümü
V. cümlede özne: Göğün maviliğini karartan havalar (geride kalan ne?) Bu sıfat tamlamasında tamlayan (Göğün maviliğini karartan) bir sıfat-fiil grubudur.
Cevap E
(I) Ankara’da kendini hemen göstermeyen bir güzellik vardır. (II) Bundan dolayı, kentin kimilerine hiç de çekici gelmeyen doğasıyla ilgili ilginç izlenimler aktarılır. (III) Örneğin şair Yahya Kemal Beyatlı'nın “Ankara'nın en çok İstanbul'a dönüşünü severim.” sözü de bunlardan biridir. (IV) İstanbul’dan gelmiş öğrencilerin dillerinde de henüz bu şehri keşfedememişlikten gelen, “çorak”, “bozkır” sözleri dolaşır. (V) Oysa Ankara, kendiliğinden değil, ancak dikkatli bakışlarla gizini açığa çıkarır.
13. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili olarak aşağıda verilenlerden hangisi yanlıştır? (2008 ÖSS)
A) I. cümlede dönüşlülük zamiri kullanılmıştır.
B) II. cümlede belirtme sıfatı kullanılmıştır.
C) III. cümlede azlık-çokluk zarfı kullanılmıştır.
D) IV. cümlede -miş ekiyle türetilmiş bir sıfat-fiil vardır.
E) V. cümlede birden fazla bağlaç kullanılmıştır.
Çözümü
I. cümlede kendi (dönüşlülük zamiri)
II. cümlede belirtme sıfatı yok.
III. cümlede "en" ve "çok" azlık-çokluk zarfıdır.
IV. cümlede "gelmiş" sıfat-fiildir — İstanbul'dan gelmiş öğrencilerin...
V. cümlede "ancak" sadece anlamını katıyor gibi görünse de iki cümleyi bağladığı için bağlaç kabul edilmiş. Cümledeki diğer bağlaç da "oysa".
Cevap B
Salvador Dali’nin bütün resimlerinin yer aldığı sergide, İspanyol ustanın sanat tarihine bıraktığı eşsiz mirası yansıtan iki yüz yetmiş yapıt sanatseverlere tanıtıldı.
14. Bu cümleyle ilgili olarak aşağıda verilenlerden hangisi yanlıştır? (2009 ÖSS)
A) Birden fazla sıfat tamlaması vardır.
B) Yönelme durumu eki alan sözcükler zarf tümleci görevindedir.
C) Sayı sıfatı kullanılmıştır.
D) Yapım eki almış birden fazla sözcük vardır.
E) Bileşik sözcük kullanılmıştır.
Çözümü
A — Sıfat tamlamaları: "...yer aldığı sergide", "sanat tarihine bıraktığı eşsiz miras", "eşsiz miras", "eşsiz mirası yansıtan...yapıt", "iki yüz yetmiş yapıt"
B — Cümlede zarf tümleci yok.
C — Sayı sıfatı: "iki yüz yetmiş / yapıt"
D — Yapım eki almış sözcükler: sergi, bıraktığı, eşsiz, yansıtan, yetmiş, yapıt
E — Birleşik sözcük: sanatsever
Cevap B
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V. (2010 YGS)
Çözümü
"Bizi bize anlatan / sanat", "bu / dönemde", sahnelediği / oyunlarla" ve "verimli bir / yıl" sıfat tamlamasıdır. "Devlet tiyatroları" ise belirtisiz isim tamlamasıdır.
Cevap C
Sayfanın Çözümsüz Hali
İlgili Sayfa
Hocam, 1. soruda B şıkkında, "İstemeden zor bir çalışmanın içine girmişti."'de, zor sözcüğü 'çalışmanın' kelimesini nitelemiyor mu? Buradaki 'çalışmanın' kelimesi de isim-fiil değil mi? Dolayısıyla, 'çalışmanın' zarf olmaz mı?
YanıtlaSilBildiğin gibi çıkmış bir soru. Soruyu hazırlayan "çalışma" sözcüğünü isimleşmiş olarak kabul etmiş: "...zor bir işin..." gibi. Bu tür sorularda şıkları karşılaştırarak doğru cevabı bulabilirsin çünkü C'deki kullanım çok net.
SilÇALIŞMA kelimesi burada; dolma, sarma, dondurma... gibi kalıcı isim olarak kabul edilmiş, kalıcı isimler de fiilimsi olarak değerlendirilmemiş.
Silmerhaba faydalı 😇
YanıtlaSilÇok güzel
YanıtlaSil