Dil Bilgisinin Püf Noktaları

  • Bitişik yazılan birleşik sözcüklerde büyük ya da küçük ünlü uyumu aranmaz: Atatürk, gecekondu, bilgisayar, Kocaeli vb.
  • Sözcükler Düzlük-Yuvarlaklık Uyumuna (Küçük Ünlü Uyumuna) göre incelenirken hecelere sırayla bakılmalı. Örneğin “ormancı” sözcüğünde, “o” dan sonra “ı” gelmez, denemez.
  • Düz ünlüleri (a, e, ı, i) akılda tutmak için "kırtasiye" sözcüğü kullanılabilir. “Kırtasiye” sözcüğünün tüm ünlüleri düzdür. Geriye kalanlar da yuvarlaktır: o, ö, u, ü

  • Şimdiki zaman kip eki "- yor", düzlük-yuvarlaklık uyumunu her zaman bozar: bakıyor, geliyor… 

  • Ses olaylarını bulurken seçenekleri parçadan tek tek bulmak zaman kaybettirecektir! Doğru yöntem, parçadaki ses olaylarını bulduktan sonra seçenekleri elemektir. 

  • En kolay bulunan ses olayı ünlü kalınlaşması olarak da bilinen ünlü değişimidir. Bu ses olayı sadece “ben” ve “sen” zamirlerinde görülür. "Ben" ve "sen" kişi zamirleri yönelme ekini (-e, -a) aldıklarında "e" sesi kalınlaşarak "a" olur: bana, sana

  • Kolay bulunan ses olaylarından biri de ünlü daralmasıdır. Parçada şimdiki zaman kip eki (–yor) yoksa ünlü daralması da yoktur. Ancak bu durum “ye-“ ve “de-“ eylemleri için geçerli değildir. Bu iki eylem, şimdiki zaman ekinden bağımsız olarak da daralır: ye- > yiyor, yiyecek, yiyelim, yiyen, yiyerek, yiyip, yiyince / de- > diyor, diyecek, diyen, diyerek, diye...

  • Ünlü daralması için ilk şart, eylem kök veya gövdesinin "a-e" ile bitmesidir: ara-, özle-, iste-, gözle-, kanıtla-, sula-, elle-, yolla- gibi. İkinci şart ise bu eylemlere şimdiki zaman kip ekinin gelmesidir: arıyor, anlıyor, bekliyor gibi. Bu iki şart dışında bir daralma yapıldıysa "yazım yanlışı" var demektir: kanıtlıyan, anlıyacaksın gibi. 

  • Tek başına bir sözcük olan ve ayrı yazılan “de” bağlacı ünsüz benzeşmesine uğramaz: Dünkü sınav hiç de kolay değildi. 

  • Soruda “ses türemesi” soruluyorsa hem ünlü hem de ünsüz türemesine bakmak gerekir. Bu durum “ses düşmesi” için de geçerlidir.

  • Pekiştirmeli sözcüklerde kullanılan ünsüzler (m, p, r, s) de ünsüz türemesi olarak kabul edilmektedir: sı-m-sıkı, kı-p-kızıl, te-r-temiz, ma-s-mavi

  • "Öpücük" ve "gülücük" sözcüklerinde ünlü türemesi değil ünsüz düşmesi vardır:

→ öpüş-cük > öpücük

→ gülüş-cük > gülücük 

  • Alıntı sözcüklerin birçoğunda ünsüz yumuşaması meydana gelmez: hukuk > hukuku, millet > milleti, hürriyet > hürriyeti, adalet > adaleti...  Aynı durum tek heceli birçok sözcükte de görülür: top > topu, göç > göçü, üst > üstü, ip > ipi, süt > sütü... Buna ünsüz yumuşamasına aykırılık denir.

  • Sayı, tarih, saat vb. sözcüklerin rakamla yazılışlarında ünsüz benzeşmesine dikkat edilmelidir:
Cumhuriyet 29 Ekim 1923’te ilan edildi. (yirmi üç-te) 
Saat 15.40’ta gelecekti. (kırk-ta) 

  • Geometriye ait bazı terimler ünsüz benzeşmesine uymaz: üç-gen, dört-gen, beş-gen... 

  • "Koku", "sızı", "yumurta", "ileri" gibi bazı isimlere -le (isimden fiil yapan y.e) eki getirildiğinde son hecelerindeki ünlüler düşer:
→ koku - la - mak > koklamak 
→ sızı - la - mak > sızlamak 
→ yumurta - la - mak > yumurtlamak (ikinci hece dışında) 
→ ileri - le - mek > ilerlemek (ikinci hece dışında) 

  • Ünlü düşmesi görülen kimi sözcüklerle oluşturulan ikilemelerde ikinci kelimenin dar ünlüsü düşmez: ağız ağıza, burun buruna, koyun koyuna (yatmak), omuz omuza gibi. 

  • Kaynaştırma ünsüzü ararken sadece sözcüğe odaklanmak yanıltabilir. Sözcüğün cümlede hangi anlamda kullanıldığı daha önemlidir. Bir başka ifade ile her "y, ş, s, n" kaynaştırma ünsüzü değildir. Bu durumu daha iyi anlamak için aşağıda verilen örnek cümleleri inceleyiniz.

→ Senin arabanı almak istiyor. > araba - n - ı (II. tekil iyelik eki, belirtme durum eki) 
Derdini söylemeyen derman bulamaz. > derd - i - n - i (3.tekil iyelik, kaynaştırma ünsüzü, belirtme durum eki)

  • Tamlayanı ve tamlananı ünlü ile biten isim tamlamalarında tamlayan "n", tamlanan ise "s" alır. Ancak "su" ve "ne" sözcükleri bu kurala uymaz. Bu sözcükler tamlayan da olsa tamlanan da olsa kaynaştırma harfi olarak "y" ünsüzünü alır: suyun tadı, neyin hesabı, evin suyu... 

  • Belirtisiz isim tamlaması yapısındaki Kocaeli, Rumeli ve Tunceli sözcükleri günümüzde "tek bir sözcük" olarak algılandıkları için belirtme ve yönelme eki aldıklarında "n" yerine “y” ünsüzü alır: Kocaeli’yi, Kocaeli'ye, Rumeli'yi, Rumeli'ye, Tunceli'yi, Tunceli'ye

  • Kesme işareti satır sonuna geldiğinde sadece kesme işareti kullanmak yeterlidir ayrıca kısa çizgi kullanılmaz. 

  • İkilemeler ayrı yazılır ancak bazı ikilemeler zaman içinde kalıplaştığı için bitişik yazılmaktadır: altüst, cızbız, gitgide, hoşbeş, şipşak… 

  • İçeri, dışarı, ileri, şura, bura, ora, yukarı, aşağı gibi yer-yön bildiren sözcükler ek aldıklarında sonlarında bulunan ünlüler düşmez: içerde değil içeride, dışardan değil dışarıdan, ilerde değil ileride, şurda değil şurada, burda değil burada, orda değil orada, yukarda değil yukarıda vb.

  • Her harfi büyük yazılan kısaltmalarda nokta kullanılmaz ancak T.C. (Türkiye Cumhuriyeti) ve T. (Türkçe) bu kuralın dışındadır. 

  • Küçük harflerle yapılan bu kısaltmalara getirilen eklerde sözcüğün okunuşu esas alınır: cm'yi, kg'dan, mm'den, Alm.dan, vb.leri, yy.da... 

  • Sonunda üs işaretli kısaltmalara getirilen ekler kesmeyle ayrılmaz: m²ye, cm³e… 

  • Sonunda nokta bulunan kısaltmalara getirilen ekler kesmeyle ayrılmaz: Alm.dan, İng.yi, vb.leri, yy.da...

  • Addetmek, darbetmek, bahşetmek, defetmek, katetmek, menetmek, menolunmak, hamdetmek, mahvetmek, mahvolmak gibi bazı birleşik sözcüklerde görünürde bir ses olayı (ünlü düşmesi / ünsüz türemesi) olmasa da bitişik yazılır. Bu sözcüklerde Türkçede gösterilmeyen bir ses düşmesi vardır. 

  • Yapılışı kurallı birleşik eylemlere benzeyen görmek ve gelmek eylemleriyle yapılan birleşik eylemler de bitişik yazılır: düşmeyegör, ölmeyegör, süregelmek, çıkagelmek gibi. 

  • Soyut anlamda kullanılan alt, üst ve üzeri sözlerinin sona getirilmesiyle kurulan birleşik kelimeler bitişik yazılır (Somut yer bildirmeyecek): ayakaltı (deyim), bilinçaltı, gözaltı (gözetim), şuuraltı; akşamüstü, ayaküstü, gerçeküstü, ikindiüstü, olağanüstü, öğleüstü, suçüstü, sırtüstü, yüzüstü; öğleüzeri, akşamüzeri, ayaküzeri vb. (Mecaz anlamda kullanılan "el altında" (hazır) ve "el altından" (gizlice) sözcükleri bu kurala rağmen ayrı yazılır.)
  • Baş sözüyle oluşturulan sıfat tamlamaları bitişik yazılır: başbakan, başçavuş, başhekim, başhemşire, başkent, başkomutan, başköşe, başmüfettiş, başöğretmen, başparmak, başpehlivan, başrol, başsavcı vb. Ancak İsim tamlaması olan "baş ucu", "baş belası" ve "baş ağrısı" ayrı yazılır. 

  • -r / -ar / -er, -maz / -mez ve -an / -en sıfat-fiil ekleriyle kurulan sıfat tamlaması yapısındaki birleşik kelimeler ayrı yazılır: bakar kör, çalar saat, çıkar yol, döner sermaye, güler yüz, koşar adım, yazar kasa… Başka bir deyişle ilgili ek ilk sözcükte ise ayrı, ikinci sözcüğün sonunda ise bitişik yazılır: cankurtaran, çöpçatan, dalgakıran, gökdelen; barışsever, basınçölçer, yurtsever; değerbilmez, hacıyatmaz, kadirbilmez, varyemez; çokbilmiş, güngörmüş… 

  • Yol ve ulaşımla ilgili birleşik sözcükler ayrı yazılır: Arnavut kaldırımı; çevre yolu, deniz yolu, hava yolu, kara yolu, keçi yolu; köprü yol vb. (bk. Ayrı Yazılan Birleşik Sözcükler)

  • Dış, iç, sıra sözleriyle oluşturulan bir­leşik kelime ve terimler ayrı yazılır: ahlak dışı, çağ dışı, din dışı, kanun dışı, olağan dışı, yasa dışı; ceviz içi, hafta içi, yurt içi; aklı sıra, ardı sıra, peşi sıra, yanı sıra vb. (En çok sorulan kurallardan biridir.) 

  • Plan, stil, spiker gibi iki ünsüz ile başlayan Batı kökenli sözcükler, ünsüzler arasına ünlü konmadan yazılır ancak “kulüp” sözcüğü kural dışıdır. 

  • TDK’nin 2023 yılında yazımında değişikliğe gittiği sözcüklere dikkat etmek gerekir:
unvan değil unvan
yeşilzeytin değil yeşil zeytin
yeşilsoğan değil yeşil soğan
yeşilbiber değil yeşil biber
yakantop değil yakan top
hasıraltı değil hasır altı (mecaz) 
boy bos değil boy pos 

  • Kapsamı en geniş olan (15 madde, 6 Uyarı) noktalama işareti “virgül”dür. Geçmiş yıllarda sorulan soruların önemli bir kısmı virgüle dairdir. Bu nedenle virgülün kullanıldığı yerler kadar kullanılmadığı yerleri de bilmek önemlidir: bk. Virgül Nerelerde Kullanılmaz

  • Bir cümlede virgül yoksa noktalı virgül (;) de yoktur. Başka bir deyişle bir cümlede noktalı virgül olabilmesi için cümlede virgül de olmalıdır. 

  • İki noktadan (:) sonra özel ad niteliğinde olmayan örnekler sıralandığında bunlar büyük harfle başlamaz: 
Bu eskiliği siz de çok evde görmüşsünüzdür: duvarlarda çiviler, çivi yerleri, lekeler...

  • Özel isimlere getirilen "çokluk eki" ile bu ekten sonra gelen ekler kesme işaretiyle ayrılmaz: Türklere, Mustafa Kemaller… 

  • Özel adlara getirilen yapım ekleri ile bu ekten sonra gelen ekler kesme işaretiyle ayrılmaz: İzmirli, İzmirliden, Almancayı

  • Kurum, kuruluş, kurul, birleşim, oturum ve iş yeri adlarına gelen ekler kesmeyle ayrılmaz: Atatürk Lisesine, Türkiye Büyük Millet Meclisinin, Türk Dil Kurumunun… 

  • Cümle içinde tırnak veya yay ayraç içine alınan cümleler büyük harfle başlar ve sonlarına uygun noktalama işareti (nokta, soru, ünlem vb.) konur.

Ayrılacağımız sıra, içinden bize, "El sıkışın!" diye bağırmış. Oysa biz öpüşmüştük.

  • Halk arasında "şapka" olarak bilinen düzeltme işaretinin (^) uygulamadan kalktığı doğru değildir. Bu işaretin uzatma (â, û, î) ve inceltme (g, k, l) olmak üzere iki ayrı görevi vardır. 
  1. Uzatma görevinde, anlam karışıklığı ihtimali varsa kullanılır: ama / âmâ, adet / âdet, şura / şûra gibi. 
  2. İnceltme görevinde ise "g" ve "k" için -bunlardan sonra gelen a ya da u üzerinde- kullanılır: dergâh, gâvur, dükkân, hikâye, mahkûm... İnce "l" ise sadece kişi ve yer adlarında kullanılır: Halûk, Lâle, Nalân; Balâ, Elâzığ, İslâhiye, Lâdik, Lâpseki, Selânik... Kişi ve yer adlarında dışındaki sözcüklerde "l" ince de okunsa yazımda gösterilmez: lamba, meşgul, üslup gibi.
  • Bağlılık ve ilgi bildiren nispet ekinin (i) belirtme durumu ve üçüncü şahıs iyelik ekiyle karışma ihtimali yoksa düzeltme işaretinin (^) kullanılmasına gerek yoktur: ahlaki, hukuki, felsefi, siyasi, azami, hayati, medeni vb. Gerektiği durumlar için de şu örnekleri verebiliriz: dini / dinî, askeri / askerî / resmi / resmî...
  • Yalın durum, adın durum eklerinden birini almamış halidir. Yani bir sözcük belirtme, yönelme, bulunma ya da ayrılma durum eklerinden birini almadıysa yalındır. Bir adın çokluk iyelik ya da yapım eki almış olması yalınlığını bozmaz. Ev, evler, evimiz ya da evleriniz sözcükleri yalındır.
  • Yapı (biçim) incelemesi yaparken kökteki ses olayını görebilmek kökün tespiti için önemlidir: ayrı > ayır (fiil kökü), yalnız > yalın (isim kökü), oyna > oyun (isim kökü)...
  • Türkçede bazı eklerin sesleri aynı olsa da işlevleri farklıdır. Bu tür durumlarda ilgili ekin sözcükte ya da cümlede nasıl kullanıldığını doğru saptamak gerekir. (bk. karıştırılan ekler) Örnek olarak “ -ı, -i, -u -ü ” cümlede karşımıza yapım, iyelik ya da durum eki olarak çıkabilir:
Ruhum-u eritip de kalıpta dondurmuşlar. (adın durum eki, belirtme) 
Akrebin kıskac-ı-nda yoğurmuş bizi kader (iyelik eki) 
Güneş doğudan doğar ama doğ-u hala karanlıktır (fiilden isim y.e)
Ağaca adımı kaz-ı-mış. (fiilden fiil y.e)
  • İsim kökü ile eylem kökünü birbirinden ayırmak için ilgili köke mastar eki (-mek) getirmek her zaman doğru sonuç vermez. Özellikle sesteş ve kökteş köklere dikkat etmek gerekir. Hem isim hem de fiil kökü olarak kullanılabilen köklere kökteş (ortak kök) denir. Kullanıldığı yere göre isim ya da fiil kökü olabilen bu kökler arasında anlam ilgisi açıktır: eski, ekşi, güven, boya, güreş, tat, kuru vb.
  • Birleşik sözcüklerin yapım eki alması sözcüğün yapısını değiştirmez. İlgili sözcük yapım eki alsa da birleşik sözcüktür: özverili, oyunbozanlık
  • "Birleşik eylem" ile "birleşik zamanlı eylem" karıştırılmamalı. Birleşik eylem sözcüğün yapısını ifade eder: affetmek, park etmek, bakabilmek, yazadurmak, gözden düşmek vb. Birleşik zamanlı eylem ise eylemin iki kip ile çekimlenmesidir: gel-iyor-du, bakabil-ir-di-m vb.
  • Yeterlik fiilinin (-ebilmek) olumsuz çekimine dikkat edilmelidir. Yeterlik fiilinin olumsuzunda çoğu zaman bil- eylemi kullanılmaz. İlgili sözcüğün yeterlik fiili olduğu -a, -e ünlülerinden anlaşılır ve bu sözcük birleşik eylem kabul edilir:
→ yazabilmek > yazamadım

→ görebilmek > görememiş
  • Soruda sözcüğün türü soruluyorsa isim, sıfat, zamir, zarf, edat, bağlaç, ünlem, eylemsi ya da eylem olup olmadığına bakılır.
Aşağıdakilerin hangisinde altı çizili sözcükler tür bakımından aynıdır? (2017 YGS)
  • Bir sözcüğün türünü belirlemek için sözcüğün cümle içindeki kullanımını görmek gerekir. Çünkü Türkçede birçok sözcük, cümledeki kullanımına göre tür açısından değişkenlik gösterir:
Biz bu dünyada hep yalnızız. (ad, ek eylem almış)
Bir ömür boyu yalnız yaşadı. (belirteç) 
Yalnız taş duvar olmaz. (önad) 
Ben de isterim yalnız hiç param yok. (bağlaç) 
Bunu yalnız sen yapabilirsin, dedi. (sadece anlamı veriyorsa ilgeç)
  • Sözcük türü, özellikle “…hangisi yoktur”, sorularında şıkların birinde “dönüşlülük zamiri” varsa ilk önce ona bakılabilir. Dönüşlük zamiri (adılı) tek bir sözcük (kendi) olduğu için olup olmadığını görmek kolaydır.
  • "Birçok, birkaç, çok, bazı, hiçbir" gibi belgisiz sözcükler iyelik eki alınca belgisiz zamir olur:
Birçok öğrenci okula gitmedi (belgisiz sıfat)

Birçoğu okula gitmemiş. (belgisiz zamir)
  • "Bir" sözcüğü isim dışında duruma göre niteleme sıfatı, belgisiz sıfat, sayı sıfatı ya da edat olabilir:
→ "Tek" anlamında kullanılırsa sayı sıfatı: Sadece bir gün kaldı. 
→ "Herhangi bir" anlamında kullanılırsa belgisiz sıfat: Bir gece ansızın geliriz, dedi. 
→ "Aynı" anlamında kullanılırsa da niteleme sıfatı olur: Baba katiliyle baban bir safta. 
→ "Sadece, tek" anlamıyla kullanılırsa edat olur: Bir ben kaldım ortasında kavganın.
  • Kimi zaman basit zamanlı eylemlere "-dir" eki getirilir ancak bu ek, eylemi birleşik zamanlı yapmaz. Cümleye olasılık ya da kesinlik anlamı katar:
Bu konuda birçok önlem alınmıştır.
  • Şimdiki zaman kip eki “-yor” yerine kimi zaman -mekte (-makta) eki de kullanılır:
Yeni bir senaryo üzerinde çalışmaktaydı. (çalışıyordu)
  • Eylemsi yapan eklerin tümü yapım ekidir (fiilden isim yaparlar). Bu nedenle eylemsiler türemiş sözcüktür.
  • İsim-fiil ekleri kimi zaman kalıcı isimler yapar. Bu tür örneklerde sözcük yan cümlecik kurma özelliği göstermediği için eylemsi değildir: yemek (yiyecek), ekmek (yiyecek), kavurma (yemek), dolma (yemek)…
  • - (i) l, -(i) n ekleri bir eylemi dönüşlü de yapabilir, edilgen de. Edilgen eylemle dönüşlü eylemi ayırt edebilmek için şu özelliklere dikkat etmek gerekir:
a) Edilgen eylemler sözde özne, dönüşlü eylemler ise gerçek özne alır.
b) Dönüşlü eylemlerde işi yapan ve işten etkilenen aynı varlıktır. Edilgen eylemlerde işi yapan yoktur, işten etkilenen vardır.
  • Kişi adılı olan ben ve biz sözcükleri tamlayan eki olarak "-in" yerine "-im" alır: ben-im derdim, biz-im borcumuz...
  • Belirtili isim tamlamalarında tamlanan eki kimi zaman söylenmez:
Sizin araba(nız) kaç model?

Mustafaların okul(u) buradan görünüyor.
  • Belirtili isim tamlamalarında tamlayan ve tamlanan arasına tamlama ile ilgisi olmayan başka sözcükler girebilir:
Adamın dün evi yanmış.
  • Belirtisiz isim tamlamalarında araya sözcük girmez:
Adalet eski Bakanı (yanlış)

Eski Adalet Bakanı (doğru)
Açıklaması: İsim tamlamalarında sıfat tamlamanın başına geldiğinde iki ihtimal vardır. Sıfat ya sadece tamlayanı ya da isim tamlamasının tamamı ile ilgilidir. Örnekte sıfat olarak kullanılan "eski" sözcüğü tamlayanın değil isim tamlamasının tamamının sıfatıdır.
  • İsim cümlelerinde çatı incelemesi yapılamaz.
  • Cümlenin ögeleri bulunurken ilk önce yüklem bulunur ve tüm sorular yükleme sırasıyla sorulur. Yüklemden hemen sonra özne daha sonra -varsa- nesne bulunmalıdır.
  • Yüklem çekimli unsurdur. Hemen her sözcük türü yüklem görevinde kullanılabilir.
  • Eylemsiler (fiilimsiler) ek eylem alarak yüklem görevinde kullanılabilir ve bu cümleler yüklemin türüne göre isim cümlesidir: Benim görevim sizi bilgilendirmektir.
  • Ögeler bulunurken sözcük grupları ve tamlamalar bölünmez:
Uzun boylu, yapılı bir adamdı. (Sıfat tamlaması yüklem görevinde)

Tekkeyi bekleyen çorbayı içer. (Sıfat-fiil grubu özne görevinde)

Zarfı okulun güvenlik görevlisine bırakmış. (İsim tamlaması dolaylı tümleç görevinde)

Yeni transfer gözden düştü. (Anlamca kaynaşmış birleşik eylem, yüklem görevinde)
  • Nicelik bildiren az, çok, pek, daha gibi sözcükler isim cümlelerinde yüklemle beraber kabul edilmelidir:
İnternette gördüğümüz daha pahalıydı.

Bu, çok güzelmiş.
  • "Aşağı, yukarı, içeri, dışarı, ileri, geri" gibi yer-yön bildiren sözcük­lerin zarf tümleci olabilmesi için yalın halde olması gerekir. Bu sözcükler isim çekim eki alırsa dolaylı tümleç olur: 
  • Uğur, dışarıya çıkmıştı. (nereye - dolaylı tümleç)

  • Bir sözcüğün ya da sözcük grubunun yer tamlayıcısı (dolaylı tümleç) olabilmesi için e, de, den eklerinden birini alması şarttır:

Benden / selam olsun / Bolu Beyi'ne. (kimden, kime)

Ancak bu ekleri alan her sözcük ya da sözcük grubu yer tamlayıcısı (dolaylı tümleç) değildir: Unutma, akşama seninle buluşacağız. (Zarf tümleci / ne zaman)

  • Soruda cümlenin "yüklemine" ya da "yüklemin türüne" göre incelenmesi isteniyorsa kastedilen yüklemin sözcük türüdür (isim cümlesi, fiil cümlesi). Bir cümlenin yüklemi çekimli bir fiil ya da ek eylemle çekimlenmiş isim soylu bir sözcük ya da sözcük grubudur. 

  • İsim cümlelerinde nesne bulunmaz. Sadece "borçlu" sözcüğünün ek eylem alarak yüklem olduğu cümleler nesne alabilir:

→ Ben / her şeyimi / ona / borçluyum. 

  • Bir cümlede kaç eylemsi varsa o kadar yan cümlecik vardır. 

  • Türkçede ek eylemin (-imek) iki görevi vardır:

I. İsim ya da isim soylu sözcüklere gelerek onları yüklem yapmak

II. Basit zamanlı eylemlere gelerek eylemleri birleşik zamanlı eyleme dönüştürmek

Soruda "Hangi cümlede ek eylem farklı bir görevde kullanılmıştır?" diye sorulursa yukarıdaki ayrıma göre bakılmalıdır. 

  • İsim soylu sözcük ya da sözcük gruplarına gelen ek eylemler eklediği sözcüğün sözcük türünü değiştirmez:
Babadan kalma bir evi varmış buralarda. (isim) 
O gün burada duyduğunuz şey hakkın sesiydi. (isim tamlaması) 
Benim sadık yârim kara topraktır. (sıfat tamlaması) 
Bendim geçen ey sevgili sandalla denizden. (zamir) 
Başarının anahtarı çalışmaktır. (eylemsi) 

  • Yapısı bakımından cümleler basit, birleşik, sıralı ve bağlı olmak üzere dörde ayrılır. Geçmiş yılların sınav sorularına bakıldığında en çok sorulan basit cümle ile girişik birleşik cümle ayrımıdır. İkisini birbirinden ayıran tek şey girişik birleşik cümlede eylemsi(ler) olmasıdır:

Evin önüne yığılan kömürler yarına kadar taşınacak. 

  • Bir cümlede bağlaç olması o cümlenin bağlı cümle olduğunu göstermez. Bir cümlenin bağlı cümle olabilmesi için bağlacın sözcükleri değil cümleleri bağlaması gerekir:

Hava bulutlu ve durduğumuz tepe rüzgârlı idi. (bağlı cümle)

  • Anlamına Göre Cümleler… Olumlu ve olumsuz cümlelerde de belirleyici olan, yargının bizim için iyi ya da kötü olması değildir. Önemli olan cümlede bildirilen yargının gerçekleşip gerçekleşmediği ya da olup olmadığıdır. Aşağıda olumlu cümlelere örnekler verilmiştir:

→ Kazada bir kişi yaralanmış

→ Güzel bir tatil planlıyoruz

→ Bir hilâl uğruna, yâ Rab, ne güneşler batıyor

→ Orada bir köy var uzakta. 

→ Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur!

  • Bir cümledeki soru sözcüğü temel cümlenin yüklemine yönelik değilse o cümle soru cümlesi değildir:

→ Eve geldi mi hemen buzdolabına bakardı. (soru yok) 

Hangi denize çıksam fırtına kopar. (soru yok) 

→ Onun niçin gelmediğini bilmiyoruz. (soru yok)

 İlgili Sayfa

13 yorum:

  1. Emeğinize sağlık öğretmenim.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Desteğiniz ve güzel yorumunuz için ben teşekkür ederim.

      Sil
  2. çokk güzel sayfa

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Desteğiniz ve güzel yorumunuz için ben teşekkür ederim.

      Sil
  3. 9.sınıf için uygun acil cevaplar iseniz sevinirim

    YanıtlaSil
  4. Çok güzel ve pratik bilgiler. Teşekkür ederim.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Desteğiniz ve güzel yorumunuz için ben teşekkür ederim.

      Sil
  5. Bilgiler için teşekkürler hocam 😊

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. İlginiz ve güzel yorumunuz için ben teşekkür ederim.

      Sil
  6. PDF i var mı hocam? Emeğinize saglik

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkür ederim buradan indirerek destek olabilirsiniz: https://shopier.com/20557437

      Sil

Desteğiniz bizim için önemli. Daha iyi içerikler üretebilmemiz için hem "Takip Et" butonuna tıklayarak hem de yorumlarınızla bize destek olabilirsiniz. Ayrıca sayfaya daha rahat ulaşmak için sayfamızı sık kullanılanlar klasörüne eklemeyi unutmayınız.